İYİ Parti Grubu adına söz alan Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı, İsrail’in İran’a yönelik saldırıları ve Türkiye’ye muhtemel etkilerini dile getirdi. Taşçı, 2003 Irak işgalinden başlayarak, 2011’de başlayan Suriye İç Savaşı’na ve İran – İsrail çatışmasına uzanan bir çerçeve ortaya koyarak, Türkiye’nin bölgesel gelişmelere karşı hazırlıksız olduğunu vurguladı
Lozan’ın, Sevr’e Dönüştürülme Çabası da BOP’un Parçası !
Taşçı, ABD öncülüğünde yürütülen Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) gerçekleşmesi için bölgede gerçekleşen savaşlara, operasyonlara dikkat çekerek “2003 yılında Irak kitle imha silahına sahip olduğu yalanıyla işgal edilmemiş olsaydı, yarım milyon insan ölmeyecek, IŞİD belki hiç ortaya çıkmayacak, Türkmen kentleri peşmerge zulmüne bırakılmayacaktı” dedi. İYİ Parti Milletvekili, BOP’un sadece, “Arap Baharı” ya da vekalet savaşlarıyla değil, aynı zamanda Türkiye içinde milli orduya karşı kurulan kumpaslar ve Lozan’ı yırtıp atacak, Sevr’i dayatacak Anayasa değişikliği ihtiraslarıyla da yürütülmeye çalıştığını ileri sürdü.
Taşçı, Erdoğan’a Verdiği Sözü Hatırlattı;” İsrail’i denetletecektik, arada kaynadı”
İsrail’in İran’ı vurmasını hukuk tanımazlık olarak tanımlayan Taşçı, “İsrail’in bizzat kendisi nükleer bir tehdittir. Denetimsizdir, dokunulmazdır. 2023’te İsrail’i Uluslararası Atom Enerjisi Kurumuna şikâyet edecektik, o da arada kaynadı” diyerek hükümete yüklendi.
“Güvenlik ve ekonomi alarmda, tedbir alınmalı”
İYİ Parti Milletvekili konuşmasında, İran’daki istikrarsızlık nedeniyle Türkiye’nin hem demografik hem de ekonomik tehditlerle karşı karşıya kalacağına işaret ederken “İran tampon işlevini yitirirse, milyonlarca sığınmacı kapımızda olabilir” uyarısında bulundu; Türkiye’nin enerji ithalatına bağımlılığını da hatırlatan Taşçı, cari açık ve enflasyon riskinin arttığının altını çizerek acilen tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi.
Gazze’den Sonra Sıra Tebriz’e Geldi, Bir Adım Sonrası Türkiye
2003 yılında Irak tezkeresinin partiler üstü bir mücadeleyle meclisten geçmesinin engellediğini hatırlatan İYİ Parti Milletvekili, aynı sorumluluğun şu anda meclisin omuzlarında olduğunu ifade etti ve “Tebriz semalarını saran o kesif duman Türkiye’nin gelecek yangınının da dumanıdır, o füzeler “Sırada Türkiye var.” diye bağıran işaret fişekleridir duyanlara” sözleriyle yaşanan çatışmanın gelecekte Türkiye’ye sıçrayacağını iddia etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Başkanlığında Gerçekleştirilen Güvenlik Toplantısına İtiraz Geldi!
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve AK Parti Sözcüsü Ömer Çeliğin katılımıyla gerçekleştirilen güvenlik toplantısını, Taşçı “Sınırımızın öte yanına füze yağıyor, devletin güvenlik toplantısı maalesef bu; ilgili bakanlar artı bir parti, iktidar partisinin sözcüsü. Böyle iç cephe tahkimatı olmaz, böyle olsa olsa parti devletinin tebliği olur ancak ki bu da bizatihi milletin tasada, kederde, kaygıda, ona karşı mücadelede ortaklaşmasına engeldir zaten. İç cephe bir millî mutabakat hâlinin vücuda gelişidir, talimatla oluşmaz” sözleriyle eleştirdi.
Selcan Taşçı, partisinin İran ile İsrail arasında süren çatışmanın Türkiye’ye olası etkilerinin araştırılması amacıyla verdiği genel görüşme talebine destek çağrısında bulundu. Ancak öneri, AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi.
Konuşmanın Tamamı:
2003 yılında Irak kitle imha silahı depolandığı yalanıyla işgal edilmemiş olsaydı yarım milyon insan ölmeyecek, IŞİD belki hiç zuhur etmeyecek; Kerkük, Erbil, Telafer peşmerge zulmüne terk edilmeyecek, Türkmeneli’ndeki Türk izleri tapu kayıtlarından mezarlıklarına kadar silinmeyecek ve sınırımızda dört ülkeden dört zehirli hançerle sökülecek topraklarda kurulması planlanan “büyük kürdistan” denen taşeron yapılanmanın ilk parçası barzanistan hiç kurulmayacaktı. 2011’de Suriye, vekil örgütler marifetiyle iç savaşa sürüklenmemiş olsaydı ne idiği belirsiz milyonlarca kişi ülkemize akın etmeyecek, demografik işgal yaşanmayacak ve teröristanın ikinci hançeri güney sınırımıza saplanmayacaktı. Şimdi aynı proje kapsamında…. Proje ne? Eş başkanı hepimizin malumu olan BOP. Uygulayıcılarının Türkiye’nin de dâhil edileceğini gizlemedikleri, Arap baharının da bir ayak olduğu, millî orduya kumpasın da “terörsüz Türkiye” diye cilalanıp sunulan terör örgütünü siyasallaştırma, Lozan’a karşı Anayasa’yı sevrleştirme girişiminin de bir ayak olduğu BOP kapsamında İsrail İran’ı vurdu. Nükleer kapasitesini herkesin bildiği, denetlenmeyen, denetlenmesi teklif dahi edilemeyen… Bu arada, biliyorsunuz, bizim Uluslararası Atom Enerjisi Kurumuna bir başvurumuz olacaktı, İsrail’i denetletecektik, o da arada kaynadı; ne oldu bilmiyoruz 2023’ten bu yana. İşte, bu kendisi bizatihi nükleer tehdit olan İsrail, uluslararası hukukla dalga geçerek nükleer silahsızlanma yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle İran’ı vurdu. Tel Aviv, Tahran, Hayfa, Tebriz; ekranlarda minik kutulara bölünerek sunulan şeyler, saniye saniye aksiyonu biraz daha artan; evet, Hollywood yapımı olabilir ama asla bir film değil, ağır yıkıcı sonuçları var. Muhatap ülkelerden sonra da en çok bizim için var bu sonuçlar. Madem burada oturuyoruz, tarihi sorumluluklarımız var bizim de bu durumda, İran’ın tampon olma durumu ortadan kalkarsa İran’daki Afganistanlı, Pakistanlı sığınmacılar ve elbette İranlıların sınırımıza yönelmesi durumunda derinleşecek demografik ve güvenlik sorunlarına karşı tedbir almak zorundayız. Enerjisini büyük oranda ithal eden bir ülkeyiz; yaşananların cari açık, enflasyon ve dış ticaret dengesi üzerinde oluşturacağı baskıya karşı yönelmek durumunda kalacağımız alternatif rotalar ve enerji arz güvenliği konusunda tedbir almak zorundayız. İran’da faaliyet gösteren terör örgütlerinin saplamaya hazırlandığı üçüncü hançere karşı tedbir almak zorundayız. Ülkemizdeki üslerin kimler tarafından, kimlere karşı ne şekilde kullanıldığı konusundaki şüpheleri gidermek ve Türkiye’nin emperyal emellere alet edilmemesi konusunda tedbir almak zorundayız. Geleneksel Türk dış politikası yani bölgesel istikrardan yana diplomatik hamleler yapmak konusunda da uzlaşmak zorundayız ve bütün bunları burada, Türk milletinin iradesinin tecelligâhı olan Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapmak zorundayız. Türk milletinin kurtuluş, Türk devletinin kuruluş savaşının karargâhı olan bu yüce Meclis, savaşın kıyısında bilgilendirilme ihtiyacı duyulan son yer bile değil ne yazık ki. Bakın, biz talep ediyoruz bunu şu anda; bilgilendirilmeyi, istişareyi biz teklif ediyoruz; böyle şey gerçekten olmaz arkadaşlar. Sınırımızın öte yanına füze yağıyor, devletin güvenlik toplantısı maalesef bu; ilgili bakanlar artı bir parti, iktidar partisinin sözcüsü. Böyle iç cephe tahkimatı olmaz, böyle olsa olsa parti devletinin tebliği olur ancak ki bu da bizatihi milletin tasada, kederde, kaygıda, ona karşı mücadelede ortaklaşmasına engeldir zaten. İç cephe bir millî mutabakat hâlinin vücuda gelişidir, talimatla oluşmaz. Değerli milletvekilleri, 2003 yılında bu sıralarda oturan milletvekillerinin kahir ekseriyeti “Türkiye, BOP’un işgal karargâhı olmasın.” diye partilerüstü bir mücadele vermişlerdi burada partileriyle de mücadele pahasına. Şimdi aynı sorumluluk bizlerin omuzlarında; Tebriz semalarını saran o kesif duman Türkiye’nin gelecek yangınının da dumanıdır, o füzeler “Sırada Türkiye var.” diye bağıran işaret fişekleridir duyanlara. Sınır komşularımız düştüğünde bizim payımıza huzur düşmez, güvenlik düşmez, refah düşmez; kriz, kaos, güvensizlik, asayişsizlik ve şehitlerimizin kanları üzerinde halay çekenlerin hayalleri düşer, teröristanın 4’üncü parçasıyla bölünme düşer. Gazze’den sonra İran’da da katliama soyunan terörist İsrail’i kınıyor, ailesiyle birlikte katledilen Zencanlı Tara, Tebrizli Ekber, Şampiyon Traktörün sadık taraftarı Hüseyin, adını bilmediğimiz ama acısını yüreğimizin en derininde hissettiğimiz soydaşlarımız başta olmak üzere İran halkına başsağlığı diliyorum. Hepinizi tarihî sorumluluğunuzun farkına varmaya ve İsrail’in İran’a saldırısıyla başlayan çatışma ortamının Türkiye’ye etkilerinin araştırılması için bir genel görüşme açılmasına destek vermeye davet ediyorum.
ERGENE
21 Haziran 2025MANŞET
21 Haziran 2025MANŞET
21 Haziran 2025GÜNDEM
21 Haziran 2025ERGENE
21 Haziran 2025ERGENE
21 Haziran 2025SON DAKİKA
21 Haziran 2025