Tarım ve Orman Bakanımız Sayın İbrahim Yumaklı afet bölgesine gelirken, AFAD ve Orman Genel Müdürümüz şu anda bizlerle birlikte sahada aktif olarak mücadele etmektedir. Buna rağmen, Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Candan Yüceer’in yangının başlamasından saatler sonra sahaya gelerek yaptığı, birbiriyle çelişen iki ayrı basın açıklaması ve siyaset içerikli değerlendirmeleri; sahada canla başla mücadele eden ekiplerimizi derinden üzmüştür.

Sayın Başkan, yangın söndürme çalışmalarının sürdüğü bu kritik anlarda siyasi değerlendirmelerde bulunmak yerine, kendi görev ve sorumluluk alanlarındaki yapısal eksiklikleri kamuoyuna açıklamakla yükümlüdür. Zira yangına müdahale ve afet yönetimi, sadece eleştiriyle değil, somut hazırlık ve donanımla mümkündür.

Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Teşkilatı ciddi bir yapısal zafiyet içerisindedir. Süleymanpaşa, Malkara ve Şarköy istasyonlarının oluşturduğu üçgen bölge arasında hiçbir ara istasyon bulunmamaktadır. Özellikle İnecik ve Uçmakdere gibi yangına hassas bölgelerde bir ara istasyonun bulunmaması, hem yangın hem de kurtarma faaliyetleri açısından büyük bir risk oluşturmaktadır.

Şarköy İtfaiye İstasyonu’nda vardiya başına sadece 6 personel (3 yangın eri, 3 şoför) görev yapmaktadır. Gündüz personeliyle birlikte toplam sayı 20 civarındadır. Bu kapasite, kış ayları için kısmen yeterli olsa da, yaz aylarında nüfusun 150 bine ulaştığı ve orman yangını riskinin arttığı dönemlerde kesinlikle yetersizdir.

Arazi yapısı dikkate alındığında, şehir itfaiyesinde orman ve tarla yangınlarına uygun 4×4 ya da 6×4 arazöz aracı bulunmamaktadır. Mevcut araçlar sadece asfalt yollardan müdahale edebilmektedir. Bu eksiklik doğrudan yangına müdahale kabiliyetini sınırlamaktadır. Geçtiğimiz yıl sıfır olarak alınan bir arazözün Saray ilçesinde yanması sonucu yaklaşık 20 milyon liralık kamu zararı oluşmuştur. Bu olay, mevcut araçların hem araziye uygun olmadığını hem de yeterince teknik denetimden geçirilmediğini ortaya koymaktadır.

Personel yetersizliği sadece belli ilçeleri değil, tüm şehri etkilemektedir. 2022–2023 yılları arasında kayıtlar incelendiğinde, itfaiyeye yönelik hiçbir yeni personel alımı dahi yapılmadığı görülmektedir. Bu durum, yangınla mücadelenin stratejik önemini göz ardı eden bir anlayışın sonucudur. Vardiyalarda izne çıkan her bir personel sonrası müdahale sayısı 2 kişiye kadar düşmektedir. Çoğu zaman istirahatteki personel, evlerinden çağrılarak yangın alanına gönderilmekte, bu da teşkilattaki zafiyetin ne denli ciddi olduğunu açıkça göstermektedir.

Ayrıca, itfaiye araçlarının yaş ortalaması 20’ye yaklaşmış, ekipman yıpranmış, iş güvenliği riske atılmıştır. Büyükşehir Belediyesi kurulduğundan bu yana toplamda sadece yaklaşık 25 araç alınmış olup, bu sayı yılda ortalama 3 araca dahi tekabül etmemektedir. Bu kadar sınırlı kapasiteyle şehrin dört bir yanında etkili bir yangın söndürme hizmeti verilmesi mümkün değildir.

Dahası, Çorlu İtfaiye Binası’nın depreme dayanıksız olduğuna dair resmi karar bulunmasına rağmen, bugüne dek hiçbir somut adım atılmamış, çözüm üretilmemiştir. Bu ihmal, sadece idari değil, aynı zamanda ciddi bir kamu güvenliği sorunudur.

Büyükşehir İtfaiyesi sıfırdan kurulmuş olmasına rağmen, 11 yıl boyunca yapısal ve lojistik olarak dizayn edilememesi, doğrudan Büyükşehir Belediyesi yönetiminin sorumluluğudur. Bu ihmal zinciri, bugün karşı karşıya kaldığımız yangın felaketi karşısında ne yazık ki sahadaki mücadelenin önünde en büyük engel haline gelmiştir.

Ayrıca Büyükşehir Belediye Başkanımızın, devletimizin yangınla mücadelede aktif görev alan birimleri — AFAD, Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Jandarma, Polis ve Sağlık Bakanlığı ekipleri — hakkında yaptığı açıklamalarda bu kurumları kasıtlı biçimde anmaması, sahada özveriyle görev yapan kamu personelinin emeğini görmezden gelmek anlamına gelmektedir. Bu tavır, kamu vicdanında derin bir rahatsızlık uyandırmaktadır.

Yangın bir doğal afettir ve bu tür anlarda sorumluluk almak, ekipleri desteklemek ve eksiklikleri gidermek asli görevdir. Eleştirmekten önce görevini yerine getirmek gerekir. Asıl sorgulanması gereken, 11 yıldır neden gerekli araç, ekipman ve personel temininin yapılmadığıdır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.