Kurtuluş Mücadelemizin ve milli iradenin merkezi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, 105 yıl önce bugün açıldı. Kurtuluş Savaşımızın önderleri, emperyalizme karşı verilen onurlu savaşın her aşamasında milletin iradesine dayandı. Bu toprakların insanları, bu azim ve kararlılıkla yedi düveli dize getirdi.

Kurtuluş Savaşımızın, meydanlarda zaferle sonuçlanmasıyla; mücadele ekonomide, sosyal ve kültürel alanda bağımsızlık mücadelesine dönüştü. Genç Cumhuriyet, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde “Muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma” şiarıyla, hayatın her alanında büyük devrimlere girişti. Bu mücadelenin merkezinde de yine milletin bağrından çıkan Türkiye Büyük Millet Meclisi vardı.

Kurtuluş Savaşımızın işaret fişeği olan 19 Mayıs’ı gençlere ithaf eden Büyük Önderimiz, kurtuluşun ve kuruluşun harcını karan Meclisimizin kuruluş yıl dönümü 23 Nisan’ı da çocuklara bayram olarak armağan etti. Böylece ülkenin ve milletin geleceğinin teminatı olan yeni nesle güvenini gösterdi.

Bu mirasın sahibi olan ulusumuzun şanlı mazisi ve iradesi, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da milletin alın yazısının esas belirleyicisi olacaktır. Göreve gelen hükümetler değişse de Cumhuriyetimiz, milletimiz ve devletimiz ilelebet payidar kalacaktır. Ülkemizin üzerine kurulduğu ilkeler ve milletimizin feraseti her zaman yol gösterici olacak, bu topraklarda “Hâkimiyet kayıtsız, şartsız milletindir” ilkesi daima yaşayacaktır.

Bu düşüncelerle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Kurtuluş Savaşımızın tüm kahramanlarını, Gazi Meclisimizin ilk milletvekillerini saygıyla, rahmetle, minnetle anıyorum. Başta en kıymetli varlıklarımız çocuklarımız olmak üzere, tüm hemşerilerimin ve yurttaşlarımın “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı” kutluyorum.